8 Nisan 2014 Salı
Oktay Vural Alparslan Türkeş'in 17. Ölüm Yıldönümü nedeniyle konuştu
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural 30 Mart 2014 seçimlerinden sonra ara veren meclis çalışmalarının ilk gününde MHP'nin merhum lideri Alparslan Türkeş 'in ölümünün 17. yılı münasebetiyle mecliste bir konuşma yaptı
Video :
Etiketler:
17,
17 aralık,
alparslan türkeş,
kemal kılıçdaroğlu,
mhp,
oktay vural,
ölüm,
saldırı
5 Mart 2014 Çarşamba
Ayrılık Sevdaya Dahil
kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır yanık sızıları bir yerlere yıldırım düşüyorum ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telâşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık hava ağır toprak ağır yaprak ağır su tozları yağıyor üstümüze özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı karanlık çöktü denize yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin ne yanına dönsen bir yerin kesilir fenâ kan kaybedersin kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız |
Özgürlük
|
Özgürce yaşamak varken
Aslında herkesin temenisidir özgürce yaşamak..
Özgürlük o kadar değişken ve kendi içinde çelişen bir istekdir ki birinin özgürlüğü başladığı yerde senin özgürlüğün bitme noktasına gelir.
Aslında özgürlük ne demektir?
Özgürlük günümüzde elde edebileceğimiz birşey midir bunu paylaşmak istedim..
Özgürlük yaradılıştan beri var olan bir kavramdır. Dünyanın su ve ekmek ihtiyacından sonra en çok istenilen kavramıdır özgürlük..
Peki ülkemiz sınırlarında biz buna sahip miyiz?
Kesinlikle hayır... Her ülke bulunduğu koşullara göre bir tutum sergilemektedir bizler özgürlüklerimizi devletlerin sağladığı koşullara göre şekillendiriyoruz..
Peki biz neden devletin kurallarına göre özgürüz?
Ülkemiz 1923 yılından itibaren cumhuriyet sistemine döndüğünden beri aslında en ön planda olan şey özgürlük kavramıydı. Her birey kendi var olduğu yerde en temel ihtiyacı özgürlük kavramına sahipti yıllar içinde bu kavram yerini yavaş yavaş dikta rejimlerine ve siyasi liderlerin dünya görüşüne göre şekillenmeye başladı..
Peki bu tehlikeli değil mi? Yani bir siyasi liderin görüşlerine göre şekillenen özgürlük müdür? Yoksa kısmi monarşi midir?
Evet tehlikelidir... Her ne kadar anayasal bir sistem içerisinde yaşamımıza devam etsekte anayasanın hükümlerine göre davransakta devletin hukuk ve görüşüne göre şekillenmiş olmak özgürlüğün temeline vurulmuş aslında en büyük darbedir. Ve biz bunu özgürlük olarak değerlendiremeyiz.
Peki özgürlük sana göre nedir? Seni ne özgür kılar?
Bana göre özgürlük insanın istediği herşeyi dile getirmesidir(Zarar vermeden). Ve bunu yapabilecek bir eğitim seviyesine sahip bir ülkede olman için önce eğitim seviyesinin yükseltilmesi daha çağcıl daha modernist ve daha çevresel düşünerek buna sahip olmamız gerekmektedir.
İnsanların kendini düşündüğü bencil olduğu,kaba olduğu,doğaya ve çevresindeki herşeye zarar veren,kin ve nefretle yetişen nesiller asla özgürlük düşüncesine sahip olamaz.
Ülkemiz 1923 yılından itibaren yakaladığı bu şansı gün geçtikçe kaybetmekte ve her gün yaşadığımız olaylar da bunu maalesef göstermektedir.
Bizler bu tarzda otokratik düşüncelere sahip insanları ülkemizden uzaklaştırabilir ya da onlara pozitif ve özgürlükçü düşünmeye sevk edebilirsek ülkemiz adına ve insanlık adına çok önemli bir aşama kaydetmiş oluruz...
Peki ülkemizde özgürce yaşayabilmek için ilk ne yapmalı?
Tek kelimeyle söyleyebilirim ki ilk önce özgürlük düşmanı olan kişileri eğitmeli ya da onları ülkeden uzaklaştırmalıyız.
Eğer ki bizler bunu yapamazsak ilerleyen günlerde bizleri çok zor yıllar bekleyecektir bunu asla unutmamalı.
Özgürlük o kadar değişken ve kendi içinde çelişen bir istekdir ki birinin özgürlüğü başladığı yerde senin özgürlüğün bitme noktasına gelir.
Aslında özgürlük ne demektir?
Özgürlük günümüzde elde edebileceğimiz birşey midir bunu paylaşmak istedim..
Özgürlük yaradılıştan beri var olan bir kavramdır. Dünyanın su ve ekmek ihtiyacından sonra en çok istenilen kavramıdır özgürlük..
Peki ülkemiz sınırlarında biz buna sahip miyiz?
Kesinlikle hayır... Her ülke bulunduğu koşullara göre bir tutum sergilemektedir bizler özgürlüklerimizi devletlerin sağladığı koşullara göre şekillendiriyoruz..
Peki biz neden devletin kurallarına göre özgürüz?
Ülkemiz 1923 yılından itibaren cumhuriyet sistemine döndüğünden beri aslında en ön planda olan şey özgürlük kavramıydı. Her birey kendi var olduğu yerde en temel ihtiyacı özgürlük kavramına sahipti yıllar içinde bu kavram yerini yavaş yavaş dikta rejimlerine ve siyasi liderlerin dünya görüşüne göre şekillenmeye başladı..
Peki bu tehlikeli değil mi? Yani bir siyasi liderin görüşlerine göre şekillenen özgürlük müdür? Yoksa kısmi monarşi midir?
Evet tehlikelidir... Her ne kadar anayasal bir sistem içerisinde yaşamımıza devam etsekte anayasanın hükümlerine göre davransakta devletin hukuk ve görüşüne göre şekillenmiş olmak özgürlüğün temeline vurulmuş aslında en büyük darbedir. Ve biz bunu özgürlük olarak değerlendiremeyiz.
Peki özgürlük sana göre nedir? Seni ne özgür kılar?
Bana göre özgürlük insanın istediği herşeyi dile getirmesidir(Zarar vermeden). Ve bunu yapabilecek bir eğitim seviyesine sahip bir ülkede olman için önce eğitim seviyesinin yükseltilmesi daha çağcıl daha modernist ve daha çevresel düşünerek buna sahip olmamız gerekmektedir.
İnsanların kendini düşündüğü bencil olduğu,kaba olduğu,doğaya ve çevresindeki herşeye zarar veren,kin ve nefretle yetişen nesiller asla özgürlük düşüncesine sahip olamaz.
Ülkemiz 1923 yılından itibaren yakaladığı bu şansı gün geçtikçe kaybetmekte ve her gün yaşadığımız olaylar da bunu maalesef göstermektedir.
Bizler bu tarzda otokratik düşüncelere sahip insanları ülkemizden uzaklaştırabilir ya da onlara pozitif ve özgürlükçü düşünmeye sevk edebilirsek ülkemiz adına ve insanlık adına çok önemli bir aşama kaydetmiş oluruz...
Peki ülkemizde özgürce yaşayabilmek için ilk ne yapmalı?
Tek kelimeyle söyleyebilirim ki ilk önce özgürlük düşmanı olan kişileri eğitmeli ya da onları ülkeden uzaklaştırmalıyız.
Eğer ki bizler bunu yapamazsak ilerleyen günlerde bizleri çok zor yıllar bekleyecektir bunu asla unutmamalı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)